Today, all the crimes that people commit against nature, as if they want to punish it, reveal the realities that we will have to face in the future. From past to present, divine punishments imposed on crimes against the laws of nature have brought disasters to humanity such as drought, earthquake, flood and hunger. The apparent possible consequences of humanity’s current inaction towards crimes were previously brought face to face with the audience by the artist with the “Nemesis” exhibition. However, according to the artist, nature has imprisoned the solution within itself, just like the never-lost hope in Pandora’s box. Hope; it is as short and time-less as the life of a butterfly. It is as delicate and weak as the flapping of its colorful wings. It is as surreal and hypnotic as its dream.
In her recent works; artist questions the understanding of a world in which humans destroy nature, examines the concept of “seed” symbolizing the rebirth of nature. The seeds that we give one to the soil and get a thousand from, are actually the symbol of abundance and the diversity of life. Mother Earth, which contains all kinds of richness, shows us all her generosity. The exploitation of people who always want more will end with the abundance and fertility of the seeds. Despite everything, nature sincerely responds to every step taken towards it. Although transformation is difficult, it is not impossible, it just requires time and patience.
In her works where she tries to raise social awareness by questioning the destruction of nature by humans with the concept of “seed”, the artist proposes to humanity to start over from a barren and exhausted world. Traces of this rebirth are clearly emphasized on the colorful surfaces of the works presented in the exhibition. The most striking colors of nature, yellow, red, turquoise, blue, green and purple tones creates contrast on dark backgrounds and promise the hope. The Works are presented to the audience with a ceramic installation and unit repetition in symbolic seed forms.
KELEBEĞİN RÜYASI
Günümüzde, insanların doğayı cezalandırmak istercesine, hoyratça tükettiği ve ona karşı işlediği bütün suçlar, gelecekte yüzleşmek zorunda kalacağımız gerçekleri gözler önüne sermektedir. Geçmişten günümüze, doğanın kanunlarına karşı işlenen suçlara uygulanan ilahi cezalar insanoğluna kuraklık, deprem, sel ve açlık gibi afetler getirmiştir. İnsanlığın bugünkü eylemsizliğinin görünen olası sonuçları “Nemesis” sergisi ile daha önce sanatçı tarafından izleyiciyle yüz yüze getirilmiştir. Sanatçıya göre doğa, tıpkı Pandora’nın kutusundaki kaybolmayan umut gibi, çareyi bizzat kendi içine hapsetmiştir. Ancak umut; bir kelebeğin hayatı kadar kısa ve zamansızdır. Renkli kanatlarını çırpışları kadar narin ve cılızdır. Rüyası kadar sürreal ve hipnotiktir.
Sanatçı; insanın doğayı yok ettiği bir dünya anlayışını sorguladığı son dönem çalışmalarında, doğanın yeniden doğumu için “tohum” kavramını irdelemektedir. Toprağa bir verip bin aldığımız tohumlar, bereketin simgesi, hayatın çeşitliliğidir aslında. Her türlü zenginliği barındıran Toprak Ana, bize tüm cömertliğini gösterirken, hep daha fazlasını isteyen insanın sömürüsü tohumların bereketiyle sonlanacaktır. Doğa her şeye rağmen ona atılan her adıma içtenlikle cevap verecektedir. Dönüşüm zor olsa da imkânsız değildir, sadece zaman ve sabır gerektirmektedir.
Sanatçı, Temsili “tohum” kavramı ile doğanın insan tarafından yok edilmesini sorgulayarak toplumsal farkındalık yaratmaya çalıştığı çalışmalarında çorak ve bitkin bir dünyadan yeniden başlamayı insanlığa önerir. Bu yeniden doğuşun izleri sergide sunulan eserlerde renkli yüzeylerde açıkça vurgulanır. Doğanın en can alıcı renkleri olan sarı, kırmızı, turkuaz, mavi, yeşil ve mor tonları koyu renkli zeminlerde kontrast oluşturan ve umudu müjdeleyen sembolik olarak tohum formlarında seramik enstalasyon ve birim tekrarıyla izleyiciye sunulmuştur.
